Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Zorunluluğu Ve Sürecin Takibi

Merhabalar, bugün ortaklığın giderilmesine ilişkin konuşacağız. Öncelikle ortaklığın hangi durumlarda giderilmesi gerektiğine değinip sonrasında sürecin nasıl işlediği ile ilgili bilgi vereceğiz.

İlk olarak paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyetinden söz edelim. Paylı mülkiyet; bir taşınır veya taşınmaz malın mülkiyetini, paydaşların müştereken elinde bulundurduğu mülkiyet türüdür. Paylı mülkiyette paydaşların payları ve sınırları bellidir. Paydaşlar bu mülkiyet türünde paylarını satabilir ve tasarrufta bulunabilirler. Burada diğer paydaşların önalım hakkı söz konusu olmaktadır. Bu konuyu bir başka yazımızda detaylıca ele alacağız. Elbirliği mülkiyetinin ise paylı mülkiyetten ciddi oranda farklılıkları olup uygulamada farklı prosedürlere tabiidir. Şöyle ki;

Elbirliği mülkiyeti; bir taşınır veya taşınmaz malın mülkiyetini, paydaşların iştirak halinde elinde bulundurduğu mülkiyet türüdür. Elbirliği mülkiyeti kanun yoluyla kazanılan mülkiyetlerde mevcut olup başlıca ve en çok karşımıza çıkan mülkiyet sebebi miras yoludur. Bu mülkiyet türünde ortakların payları belli, ancak sınırları belli değildir. Bu sebeple paydaşların paylarını satmaları da mümkün değildir. Örneğin bir arsa için konuşacak olursak burada elbirliği mülkiyetinde olan ortakların hangisinin arsanın hangi kısmının maliki olduğunu bilmek mümkün değildir. Bahsi geçen paylar, ancak satışta veya ortaklığın giderilmesi aynen taksim ile mümkün olan durumlarda geçerli olacaktır. Sözü geçmişken aynen taksimden bahsetmek isterim. Aynen taksim, bahse konu malın paydaşların payları oranından bölünebildiği takdirde paydaşların rızası ve beyanıyla payları oranında aynen bölünerek mülkiyetin kişiselleştirilmesine olanak tanıyan yöntemdir. Burada tekrar belirtmek gerekir ki aynen taksim, yalnızca bölünmeye uygun bir mal için geçerli olacaktır. Örneğin bir apartman dairesinde iştirak halinde mülkiyete sahip olan paydaşlardan birinin bu apartman dairesinin aynen taksimini istemeleri mümkün değildir.

Elbirliği mülkiyetini yine bir örnekle pekiştirmek istiyorum. Bir evde baba, anne ve 4 çocuğunun olduğunu varsayalım. Malvarlığı olarak da sadece oturdukları evleri olsun. Baba öldüğünde, tereke olan konut mirasçılarına elbirliği ile intikal edecektir. Burada 1/4 eşe, kalan paylar ise çocuklara 3/16 oranında eşit olarak dağıtılacaktır. Bahse konu taşınmaz bir bağımsız bölüm olduğundan yukarıda anlattığımız gibi aynen taksimi mümkün olmayacaktır. Bu noktada paydaşlardan birinin ortaklığın giderilmesini istemesi durumunda bu, ancak taşınmazın satışı ve paydaşların payları oranınca satıştan hak elde etmeleri ile olur.

Bir başka ortaklığın giderilmesi zorunluluğu da uygulamada borç ilişkilerinden doğmaktadır. Alacaklı, bir taşınır veya taşınmazın mülkiyetini elbirliği ile elinde bulunduran borçluya karşı ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Burada alacaklının icra takibi ile borcu kesinleştirmiş, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından İİK. 121. Madde uyarınca veraset ilamı almaya ve izale-i şuyu davası açmaya yetkili kılınmış olması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan alacaklı, ortaklığın giderilmesi davası açabilir ve borçlunun elbirliği ile elinde bulundurduğu malın satışını isteyebilir.

Detaylı bilgilendirme ve randevu için avkemalakbulut@outlook.com e-posta adresi vasıtasıyla veya +90 532 359 45 61 numaralı cep telefonundan tarafımıza ulaşabilirsiniz.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sigorta Alacakları ve Tahkim Süreci

The Process Of Removal In Turkey

Adli Sicil Kaydı Prosedürleri